top of page
  • Linkedin
  • Twitter
Ara

6769 SAYILI SINAİ MÜLKİYET KANUNU'NUN 6/1. MADDESİ UYARINCA YAPILAN YAYIMA İTİRAZLARA KARŞI GÖRÜŞ SUNULMASI

6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (Kanun olarak kısaltılacaktır.), bir markanın haiz olması gereken en temel vasıflardan bir tanesini “ayırt edicilik” olarak nitelendirmekte olup markanın taşıması gereken bu vasıf, tescil başvurusunun belli değerlendirme süreçlerinden geçerek sonuçlandırılmasını gerekli kılmaktadır.


Başvuruya konu edilen işaret; üçüncü kişi tarafından, kendisinin üzerinde hak sahibi bulunduğu bir marka ile aynı veya benzer olduğu iddiası ile itiraza konu edilebilmekte olup bu itiraz, Kanun’un 18. maddesi uyarınca “yayıma itiraz” olarak isimlendirilmektedir.


Üçüncü kişinin bu sebebe dayanarak, markanın yayımına itiraz etmesi halinde başvuru sahibinin, bu itiraz karşısında ne gibi bir yol izleyeceğini yani uygulamada bilinen adıyla “yayıma itiraza karşı görüş” müessesini değerlendirelim.


1-) Süre Yönünden Değerlendirme


Başvuru sahibinin karşı görüşlerini yayıma itirazdan sonra ne kadar süre içinde yapabileceğine ilişkin yanıtı 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik (Yönetmelik olarak kısaltılacaktır.) vermektedir.


Buna göre, başvuru sahibi; itirazın Kurum tarafından kendisine tebliği tarihinden itibaren 1 ay içerisinde karşı görüşlerini sunmalıdır. Ek olarak Kurum, gerekli görmesi halinde, her iki taraftan da ek bilgi, belge ve açıklama isteyebilecek olup bunun için taraflara verilecek süre Yönetmelikte 1 ay olarak öngörülmüştür.


2-) Şekil Yönünden Değerlendirme


Başvuru sahibinin karşı görüşlerini yazılı olarak bildirmesi gerekmekte olup görüşlerine ek olarak esasa etki edecek her türlü bilgi ve belgeyi sunabilecektir.


3-) Karşı Görüş Olarak İleri Sürülebilecek Hususların Değerlendirilmesi


Uygulamada, vekil aracılığıyla takip edilmeyen çok sayıda marka başvurusu bulunmakta olup bu konudaki mevzuata yeterince hakim olunmadığı taktirde; şartları meydana gelmesine rağmen kullanım ispatı talep edilmemekte ve bu doğrultuda hak kayıpları yaşanabilmektedir.


Bunun dışında belirtmek gerekir ki yayıma itiraza karşı görüş olarak sunulabilecek hususlar burada bahsedilenler ile sınırlı olmayıp her somut başvurunun özelliğine göre değerlendirilmesi gereken farklı durumlar meydana gelebilecektir.


Bu açıklamalardan sonra bir karşı görüş dilekçesinde ne gibi hususlara yer verilebileceğini başlıklar halinde sıralayalım:


İtiraz ile birlikte itiraza ilişkin gerekçelerin sunulup sunulmadığına dikkat edilmelidir.


Kanun’un 18. maddesi, yayıma itiraz eden itiraz sahibinin; Kanun’un öngörmüş olduğu yayıma itiraz süresi içerisinde itiraz gerekçelerini de sunması gerektiğini aksi halde itiraz yapılmamış gibi yaptırıma tabi tutulacağını düzenlemektedir.


Buradan anlaşılacağı üzere, marka tescil başvurusuna gelen itirazın dayandırılmış olduğu herhangi bir gerekçe bulunmadığı taktirde bu itiraza karşı sunulacak görüş yazısında itirazın Kanun’un öngörmüş olduğu şartı taşımadığından bahsedilebilecektir.

 

Kurum tarafından belirlenen itiraz ücretinin ödenip ödenmediği kontrol edilmelidir.

 

Kurum kendisine yapılacak olan birtakım başvurular için ücret tarifesi belirlemekte ve bu tarife Kurum’un resmi web sitesinde yayımlanmaktadır. Yayımlanan marka başvurularına itiraz ücreti olarak Kurum tarafından 2024 yılı için öngörülen ücret 406,78-TL olup bu ücretin yayıma itiraz süresi içerisinde itiraz eden tarafından ödenmesi gerekmektedir.

 

Her ne kadar yayıma itiraz edenin itiraz gerekçeleri ve ücret hususlarındaki yükümlülüğünü yerine getirip getirmediğinin kontrol edilmesi mevzuat gereği Kurum’a ait olsa da karşı görüş bildirilirken bunların kontrol edilmesi ve eksik olması halinde ileri sürülmesi faydalı olacaktır.

 

İtirazın süresi içerisinde yapılıp yapılmadığı tespit edilmelidir.


Marka tescil başvurusunun yayımına itiraz süresi, Kanun’un 28. maddesi uyarınca; başvurunun Kurum’un Resmi Bülteninde yayımlanmasından itibaren iki aydır.

 

Bu süre geçtikten sonra yapılan itirazlar geçerli olmayacağından, karşı görüş dilekçesi sunarken bu neviden bir eksikliğin tespiti halinde bu hususa ilişkin itirazlara dilekçede yer vermek yerinde olacaktır.


İtirazın, Kanun’un 6/1. maddesinde öngörülen şartları taşıyıp taşımadığı değerlendirilmeli, taşımadığı düşünülüyorsa bu husus ileri sürülmelidir.


Başlıkta da belirtildiği üzere işbu bilgi notu Kanun’un 6. maddesinin 1. fıkrası uyarınca yapılan yayıma itirazlara sunulacak olan karşı görüşlere ilişkin olarak fikir edinilmesini amaçlamaktadır.

 

Dolayısıyla ilgili hükme dayanılarak marka tescil başvurusunun yayımına itiraz edildiği halde; itirazın bu hükmün şartlarını karşılayıp karşılamadığı öncelikli değerlendirilmesi gereken hususlardandır.

 

Kanun’un 6/1. maddesi şu şekildedir: “Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.”

 

Anlaşılacağı üzere, Kanun’un 6/1. maddesi uyarınca yapılan itirazlarda, itirazın kabul edilebilmesi için şu şartların sağlanması gerekmektedir:[1]

 

  • Önceki tarihli aynı veya benzer bir marka

  • Aynı veya benzer mal/hizmetler

  • Halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali


Bu şartlara ilişkin detaylar ayrı bir bilgi notunun konusunu oluşturmakla birlikte itiraz edenin, benzerlik iddiasında olduğu markasının yukarıda yer alan şartları sağlayıp sağlamadığının değerlendirilmesi ve bu konudaki itirazların karşı görüş dilekçesi ile birlikte sunulması önem taşımaktadır.


Zira bazı hallerde yayıma itiraz; itiraz konusu edilen marka ile başvurusu yapılan marka arasında Kanun’un 6/1 hükmünde öngörülen bir benzerlik olmamasına rağmen kötü niyetli olarak ileri sürülebilmektedir.


Bu tür hallerde karşı görüş dilekçesi ile markalar arasında markanın yayımına engel oluşturacak biçimde bir benzerlik bulunmadığına dair argümanları Kurum’un dikkatine sunmak hak kayıplarının yaşanmaması bakımından faydalı olacaktır. Çünkü mevzuat uyarınca Kurum, tarafların kendisine sunmuş olduğu bilgi ve belgelerle sınırlı bir inceleme yapacaktır. (SMK md. 19/1)


Şartları oluşmuş ise kullanım ispatı talebi ileri sürülmelidir.


Kullanım ispatı talebi, yayıma itirazda bulunanın; itiraz gerekçesi markasını, itiraza dayanak gösterilen mal ve hizmetler bakımından ciddi biçimde kullandığını ya da kullanmamak konusunda haklı nedenlerinin olduğunu ispatlaması için ileri sürülmektedir.

 

Zira bazı hallerde bir marka, hiçbir şekilde kullanılmadığı ve iştigal alanı ile örtüşmeyen bir mal/hizmet sınıfında kötü niyetli olarak tescil edilebilmekte ya da başvuru sahibi, sonraki süreçlerde tescil ettirmiş olduğu mal/hizmet sınıfında çalışmayı bırakabilmektedir.

 

Dolayısıyla Kanun’un “kullanım ispatı”na ilişkin düzenlemesi  bizce de yerinde olup bu düzenleme ile tescilli markaların piyasada etkin şekilde kullanılmasının sağlanması ve kullanılmayan markalar gerekçe gösterilerek yapılan itirazlar sonucu yeni müteşebbislerin yapay bir pazara giriş engeli ile karşılaşmamaları hedeflenmektedir.[2]

 

Marka tescil başvurusunun yayımına ilişkin yapılan bir itirazda, itiraza gerekçe gösterilen markanın tescil edilmiş bulunduğu mal/hizmet sınıflarında iştigal edip etmediğine ilişkin bir değerlendirme yapmak ve bu doğrultuda kullanım ispatı talebi ileri sürmek hak kayıplarının önüne geçmek bakımından etkili bir yoldur.

 

Kullanım ispatı, yalnızca Kanun’un 6/1. maddesi uyarınca yapılan yayıma itirazlar bakımından talep edilebilecektir.

 

Kullanım ispatı talebinde bulunulabilmesinin şartları ise şu şekildedir:

 

  • Marka tescil başvurusu 10/01/2017 tarihinden sonraki bir tarihte yapılmış olmalıdır.

  • Yayıma itiraz, Kanun’un 6/1. maddesi uyarınca yapılmış olmalıdır.

  • Yayıma itiraza gerekçe gösterilen marka, itiraza konu marka tescil başvurusunun başvuru veya rüçhan tarihi itibariyle Türkiye’de en az beş yıldır tescilli olmalıdır.

  • Kullanım ispatı talebi, açık, net ve koşulsuz biçimde yapılmalı; dilekçeden kullanım ispatı talebinin mevcut olduğu anlaşılmalıdır.

  • Kullanım ispatı talebi, yayıma itirazın Kurum tarafından başvuru sahibine tebliğ edilmesinin ardından bir ay olup ilgili talep bu süre içerisinde Kurum’a iletilmelidir.


Bu şekilde hazırlanan karşı görüş dilekçeleri, Kurum’un resmi uygulaması üzerinden iletilebilmekte ve Kurum, kendisine gelen karşı görüş yazısını; bu yazının ‘kullanım ispatı’ talepli olması halinde delillerini sunması için yayıma itiraz sahibine tebliğ etmektedir. Yayıma itiraz sahibinin kullanıma ilişkin delillerini ibraz etmesi için kendisine tanınan bir aylık sürenin son bulmasının ardından başvuru yayıma itiraz uzmanına havale edilmektedir.


Kurul tarafından verilen kararlar kesin olup karara itiraz edilmek istendiği taktirde kararın tebliğinden itibaren iki ay içerisinde Ankara Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinde dava açılabilecektir.


[1] https://www.turkpatent.gov.tr/marka (Marka İnceleme Kılavuzu-2021)

[2] https://www.turkpatent.gov.tr/marka (Marka Kullanım İspatı Kılavuzu)

 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page